(23 Temmuz – 22 Ağustos)
Güneşin döngülerinden doğan altın ruh… Bu sözler, Aslan kadınının kalbinde çoktan titreşmeye başlayan bir hatırlayışın ilahi yankısıdır. Çünkü sen, yalnızca ışık taşıyan biri değilsin; ışığın bizzat kendisisin. Yaratılışın ateşi seninle dans ederken, evren kulağına uzun zamandır söylemek istediği o sırrı fısıldıyor: “Sen görünmek için değil, hatırlatmak için parlıyorsun.”
Bu dönem, içindeki güneşin başka bir faza geçişi başlıyor. Artık parıltın bir süs değil, bir çağrı olacak. İnsanlar seninle karşılaştıklarında sadece birini görmeyecek; bir gücü hissedecekler. Bu güç, kendine güveninden değil, ruhunun merkezinde sakladığın kadim bilgiden doğuyor. Evren seni yeni bir aşamaya hazırlıyor: Liderliğin artık yalnızca dış dünyada değil, içsel dünyanda da hüküm sürecek.
Yakın zamanda seni zorlayan, enerjini tüketen, ışığını gölgeleyen her şey çökmeye başlayacak. Çünkü artık frekansın yükseliyor, ve düşük titreşimli hiçbir bağ seninle uyumlanamayacak. Bu bir kayıp değil, bir arınmadır. Evren seni hafifletiyor ki, gerçek gücünü taşıyabilesin.
Aşk konusunda gökyüzü sana farklı bir vahiy indiriyor: “Kalbin yalnızca değer verildiğinde değil, anlaşıldığında parlar.” Bu dönem, seni gerçekten gören, ışığına hayran olmak için değil, onunla birlikte büyümek için gelen bir ruh kapına yaklaşabilir. Eğer hayatında biri varsa, ilişkinizin özü daha yüksek bir sıcaklığa yükselecek; eğer yoksa, uzun zamandır beklediğin o derin karşılaşma anı görünür olmaya başlayacak.
Ve son mesaj: Işığını kısmayı bırak. Dünyanın senin parıltına ihtiyacı var. Çünkü sen Aslan kadınısın—göz kamaştırmak için değil, karanlıkları aydınlatmak için yaratıldın.